İCRA TAHSİL HARCININ İADESİ İSTEMİYLE YAPILAN BAŞVURUNUN REDDİ

İcra Tahsil Harcının İadesi İstemiyle Yapılan Başvurunun Reddine İlişkin İşlemin İptali ve Ödenen Tutarın İadesi İstemine Yönelik Uyuşmazlığın Adli Yargı Yerince Çözüleceği:

İcra Tahsil Harcının İadesi İstemiyle Yapılan Başvurunun Reddine İlişkin İşlemin İptali ve Ödenen Tutarın İadesi İstemine Yönelik Uyuşmazlığın Adli Yargı Yerince Çözüleceği:

Banka tarafından, kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine, kredi borçlusu hakkında yürütülen icra takibi nedeniyle, ödenen icra tahsil harcının iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile ödenen tutarın iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davada,

Uyuşmazlık Mahkemesi’nce, “213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Kanunun Şümulü” başlıklı l. maddesinde, bu kanun hükümlerinin ikinci maddede yazılı olanlar dışında, genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar ile il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlar hakkında uygulanacağı belirtilmiş,

2576 sayılı Bölge idare Mahkemeleri, idare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiş ise de; icra Müdürlüğü tarafından yürütülen takip sonucu harç alınması işleminin, kanuna aykırılığı iddiasının şikayet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümleneceği; Mahkemenin incelemeyi, söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, anılan işlemin Kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği kuşkusuzdur.

Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği” gerekçesiyle uyuşmazlığın çözümünün Adli Yargının görevinde olduğuna karar verilmiştir sonucuna varılmıştır.

NOT: YAZILAR İZİNSİZ VE KAYNAK GÖSTERİLMEKSİZİN KULLANILAMAZ.

www.mukellef.net